Baretta
Şampiyonlar kendinden vazgeçmez.
Bu sene yaşadığım zorluklar sebebiyle A grupta devam edememiştim. Sebebini bu yazımda anlatacağım.
Sezonun ilk yarışında antrenmanda ayağım çatladı ve sıralamada motorum yatak sardı. Sonrasında daha ciddi bir sponsor arayışına geçtim. Bir yönlendirme sayesinde bu sporda kendini belli etmiş ve yeri Bodrum’da olan bir markayla görüştüm ve bana destek oldular. Yarışa az zaman vardı bu sebeple 2. yarışımı atlatıp 5 haftalık araya girdiğimizde sözleşme imzalayacağımızı, bana motor alacaklarını, bu motoru rakipleriminki gibi modifiye etmeme yardım edeceklerini, sadece kadınlara destek olmak istediklerini, beni seneye yurtdışındaki yarışlara yollamak istediklerini, aynı zamanda Jetskide yarışmamı istediklerini, bunlar gibi bir sürü söz verdiler. Yani sözleşme imzalayacaktık fakat yarıştan sonra. Ayrıca mekanik ekibimle çalışmak istemediklerini ve belli bir kişiden motor kiralamamı istediler. Benim motorum yine modifiye olmadığı ve mekanik ekibim desteğe gelemediği için kabul ettim. 2. yarışta motor kiraladık. Yarıştan sonra babamı görmek ve bu görüşmeleri yapmak vakit kaybetmeden antrenmana gitmek için Bodrum’a gittim. Artık hiçbir şeyim kalmamıştı, oraya gitmek için annemden borç almıştım. Şansıma bayram denk geldiği için beni ” muhattap ” olarak yönlendirdikleri kişiye uzun bir süre ulaşamadım. Bu kişinin bana tanıştığımda kurduğu şu cümleyi çok net hatırlıyorum ” Beni artık .. abin olarak gör lütfen”. Bende ulaştığımda ilk söylediğim şey, cidden uzun zamandır ulaşamadığım ve motor hariç gerçekten merak ettiğim, başına kötü bir şey geldi sandığımdı. Ulaştığımda da ailevi problemleri yüzünden bu kadar zaman cevap alamadığımı, görüşmek için bir gün ayarlayıp bana haber vereceğini söyledi. Sonrasında yine bir süre ulaşamadım, ulaştığımda da bir gün oturalım diye anlaştık. Buluşacağımız gün aradım ulaşamadım, bir kaç saat sonra ulaştığımda sanayide işinin uzadığını bugün zor olduğunu söyledi. Bende bu bahanelerden sıkıldığım ve orada sadece boyanın kurumasını beklediğini söylediği için ” Ben geleyim” dedim. Gittim konuştum ve gerçekten zorlandığımı bir an önce antrenmana gitmek istediğimi söyledim. Günün sonunda ihtiyacım olan tek şey biraz destekti ki bir an önce boş boş oturmak yerine antrenmana gideyim. Cebimde belli bir rakam olsa bir an önce gideceğimi söyledim. Neyi bekliyordum bende bilmiyorum sonuçta bu zamanlarda sözleşme imzalanacaktı, ben hala ödünç aldığım bol, sliderı bitik tulumla yarışıyordum. İhtiyacım olan şey uyumak için bir otobüs değildi. Tulumdu, sliderdı, paraydı. Çok açık. Kendisine iş aradığımı , Bodrum’ da iş bulursam burada kalabileceğimi söyledim. Kendisinden istemememe rağmen bu kadar sorumluluğu üstlenmek yerine bana iş bulma sorumluluğunu üstlendi, ” Seni bizim kadroya alalım” dedi. Bende doğal olarak ” hangi pozisyonda” dedim. Kendisi benim için yoktan pozisyon var edebileceğini söyledi. Açıkçası işime gelirdi çünkü gerçekten bir an önce yarıştığımı anlayan bana buna uygun izin günü verebilecek bir yerde çalışmam gerekiyordu. Bu spora devam etmek için maddi olarak kendimi ve ailemi tükettim. Kendisi bana sonraki günlerde telefonu açık tutmamı söyledi. Sonraki günlerde beni kimse aramadı bu sebeple ben aradım ve asla ulaşamadım. 3. yarışa 1 hafta kala sonunda bana geri dönüş yaptı. Bana 3. yarıştan sonra destek olamayacaklarını, destek olacakları miktarın düştüğünü ve zor durumda olduklarını sırf söz verdiler diye böyle yaptıklarını söyledi. İlk görüştüğümüzde destek oldukları diğer dalların benim dalımdan çok daha pahalı olduğunu söyleyip kendi maaliyetlerimi şişik tutmamı söylüyordu. Ben buna rağmen parçaların normal fiyatını değil bana gelen fiyatlarını söylüyordum. Kendi paramı nasıl harcıyorsam onlarada aynı tarifeyi uyguluyordum. Ayrıca hem sponsorluk hem iş olmazmış. Zaten benim bana iş verin diye bir beklentim olmamış, bu konu onlar tarafından ortaya atılmıştı. Sırf söz verdik yoksa vermeyecektik lafının üzerine açıkça öyleyse olmasanızda olur dedim. Zor durumda olsam bile kimseye muhtaç değilim, zorla destek almak gibi bir durum söz konusu olamaz. Bütün bunlar olurken kendi motorumla yarışmamı istemeyip hala motor kiralamamı istiyordu. Motorun kirası günlük 2.000 TL. Bu sebeple kendi motorumu yaptırmamış, nakliye problemini düşünmemiştim. Yarışa 1 haftadan az vakit kalmıştı hala ulaşamıyordum ve ateşli hastaydım, çok üst üste gelmişti. Destek olacaklardı ama asla geri dönüş yoktu. Tamam, yarış hayatım bitti yani. Bu insanlara güvenmeyip kredi çekip motorumu yaptırsaydım keşke antrenman yapamasam bile A grupta derece yapardım diye düşündüm. Yarışmayı geçtim İzmir’e izlemeye gidecek benzin param bile yoktu. Perşembe günü herkes antrenmandayken bende Metehan Hocaya durumu anlattım. Hocamda öyle bir şey yok geliyorsun dedi. Blucru’da kızlardan biri yarışa gelemeyecekmiş, boşta motor varmış yani. İlk başta kabul edemedim çünkü alacağım tepkiyi biliyordum. Konuştuktan sonra babamı ve annemi aradım, ikiside benimle çok sert konuştu, “Kendine gel” dedi. Onlarda biliyor ben Ece Kartaç’ım, benim bu hayatta motorlar, arabalardan başka bir şeyim yok. Hayatımı bu spora adamaya dünden razıyım. Böyle ağır zamanlarda anlıyor insan gerçek savaşı. Lafta kolay her zorluğu çekerim, asla pes etmem demeyi. Asıl zor olan bu, ne olursa olsun devam etmek. Şampiyonlar kendinden vazgeçmez. ” Metehan Hocam geliyorum ben. ” Cuma sabahı kalktım erkenden, bastım c vitaminlerini çıktım kliması bozuk arabamla yola. Yine aileden alınan benzin parasıyla. Sen o kadar kendi paramla motor aldım diye şov yap bu yaşta yine ailenden para al..
Gittiğimde arabada kalıyordum, cumartesi sabah uyandığımda sesim komple gitmişti. 5 haftalık motordan uzak kalmanın ardından serbest antrenmana çıkacaktım. Hem çok özlemiştim hem korkuyordum başarısız olurum diye. Normalde geçtiği gibi geçmedi de zaten, ciğerlerim çok zorlandı, süremde normal süremle alakasızdı. Ama açıkçası üzülemedim çünkü motora binmek iyi gelmişti sadece pistten çıktığım an ciğerlerimi biri sünger gibi sıkıyor hissi vardı. Telefona baktığımda cevapsız arama gördüm mağlum kişiden. Geri döndüm, ” Ececim anca ayarlayabildik parayı” dedi. Bende artık Blucru’ da yarıştığımı söyledim. Bu haberi o kadar zaman sonra alıp nasıl yetişmemi bekliyorlardı anlamış değilim. Mental hazırlığı geçtim online kayıt önceden yapılmazsa cezası var ve yol yaklaşık 5 saat sürüyor. Zaten son konuşmamızda buydu.
1 numaralı motoru bana verdiler. Cumartesi sıralama sonucumda 10. sıradaydım. Hayatımdaki en kötü sıralamam. Yarışı en iyi süreyle 3. bitirdim. Keşke biraz daha C vitamini alsaymışım 🙂
Artık A grup B grup olduğu için genel klasmanda puanlarım A grupta 2 kere yarışmış B grupta 3 kere yarışmışım sayılacaktı. Yani genel klasmanda imkansız olarak değerlendirmiştim. Motorada binemiyordum zaten. Antrenman günleri 1.400 TL , çıkamıyordum.
BluCru’daki 4. ve 5. yarışlarda 1. oldum ve en iyi süreleri attım. Genel klasmanda B grubunda sadece 3 yarışla 3. olmayı başardım. Keşke en başından BluCru’ da yarışsaydım.
Bu yaşadıklarım yüzünden belki bir sürü fırsat kaçırdım, belki her şey çok daha farklı olacaktı ya da her şey aynen böyle olacaktı. Tek söyleyebileceğim şey bununda bana bir ders olduğu. Umarım kimse yaşadıklarımı yaşamaz, yaşarsada küllerinden doğar bomba gibi geri döner.
Asıl konuya gelirsek, ödül törenine katılabilmemin, yarışmaya devam edebilmemin en büyük sebebi Metehan Hocam ve ailem. Bu yüzden hocam, abime çok teşekkür ederim. Kabul edeceğini bilsem kupamı kendisine hediye ederdim. Bu sene emek veren bütün yarışçıları tebrik ederim.
Son olarak, Duru Aybüke Altan, Kardelen Apaydın, Sena Işık, Irmak Yıldırım, Selen Tınaz ve Fatma Baştepe. Çok başarılı sporcularsınız ve çok iyi yerlere geleceksiniz eminim. Benim için özellikle çok değerlisiniz, ne olursa olsu vazgeçmeyin. Bu sene yanımda olduğunuz için teşekkür ederim.










